Türkiye’de Reyting Ölçümleri ve TNS
Türkiye’deki güncel reyting ölçümünden bahsetmeden önce ilk olarak geçmişte nasıl bir reyting ölçümü kullanıldığından,reytingin ne işe yaradığından ve nasıl kullanıldığından bahsetmekte fayda vardır.
Reyting televizyon izleyicilerinin, özellikle seçilmiş bazı ailelerin evlerine konulan people meter denilen cihaz ile ölçülür. Ve bu reyting ölçme cihazlarının nerede olduğu, hangi yerlere bağlı olduğu bilinmez. Ve yaklaşık 2200 civarı bir hanede reyting ölçmektedir. Bu hanelerde dediğimiz gibi nerede olduğu bilinmiyor. Bu 2200 ailede ölçülen veriler toplanıyor ve o verilerde hangi programın daha çok izlendiği, hangi programın daha az izlendiğini ortaya çıkarıyor. 1 reyting bugün 400.000 rakama tekabül etmektedir. Ve 10 reyting 4 milyon gibi bir rakam olmakta. Reyting tamamen o gece hangi programın ne kadar izlendiğini, kaç milyon kişiye ulaştığını, kaç haneye girdiğini ve bunlar arasında ki sıralamayı düzenleyen bir sistemdir. Ancak Televizyon İzleme Araştırmaları Komitesi (TİAK ) 1989'dan beri reyting ölçümü yapan ve son dönemde denek listelerini yapımcılara sızdırmakla suçlanan AGB ile reyting ölçüm sözleşmesini feshetti. Daha sonrasında TNS şirketiyle anlaşılmıştır.
Bu arada TRT kanalı AGB’nin güvenilirliğinden şüphe duyup kendi ölçümlerini SBT analiz firmasıyla yapmaya başlamıştır.
Televizyon İzleme Araştırmaları Komitesi (TİAK )’nin görevinden bahsetmek gerekirse;
Televizyon İzleme Araştırma Komitesi (TİAK), Türkiye'de televizyon izleyici araştırmalarını organize etmek ve denetlemek amacıyla çalışan bir komitedir. Reklam kuruluşları ve televizyon şirketleri tarafından oluşturulmuştur. Amacı, "örneklem büyüklüğü, iller, temsil edilecek evren, panel kompozisyonunda kullanılacak temel değişkenler ve raporlama kriterlerini" belirlemektir.
İzleyici ölçümleri televizyon yayıncıları, reklam verenler ve medya planlama şirketleri için önemlidir.
Televizyon yayıncıları için bu bilgilerin önemi:Program planlamasının ve yayın politikalarının belirlenmesinde kullanılmaktadır.
Reklam verenler için bu bilgilerin önemi: Hangi kanalın izlendiğini , hangi kanaldaki programın ya da dizinin insanlar tarafından en çok izlendiğini öğrenip buna göre vereceği reklamların kanal seçiminde yada program seçiminde kullanılacağını belirlemektir. Bir reklam veren hiç reyting almayan bir programa reklam vermek istemez çünkü iletmek istediği insanlara ulaşamacağını bilir ama günümüzden örnek vermek gerekirse ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ dizisine yani stara reklam verirse istenen sonuca ulaşmaya yakınsındır demektir. Çünkü çoğu insan Muhteşem Yüzyılı izlemektedir ve her hafta reyting ölçümlerinde 1. Gelmektedir. E haliyle reklam verenler de bu kanalı tercih etmek isteyecektir.
İzleyici ölçümleri, Medya Planlamacılarına izleyici kitle ile ilgili bilgi vermektedir. İzleyicilerin demografik ve sosyolojik yapısı hakkında bilgi edinmesini sağlar.(yaş, cinsiyet, ırk,sosyoekonomik statüleri vs.)
REYTING (TOPLAM İZLEME ORANI) % : Belirli bir zaman diliminin dakikası başına düşen ortalama izleyici oranı. Toplam türk televizyon seyircisinin izleme oranı %.
SHARE (İZLENME PAYI) % : Bir kanalın ve programın belirli bir zaman diliminde toplam televizyon izlemeden aldığı pay.
REACH (ERİŞİM) % : Belirli bir zaman diliminde bir kanalın en az bir dakikasını izlemiş olan farklı kişilerin oranı.
A.T.S. (ORTALAMA İZLEME SÜRESİ) : İzleyicilerin belirli bir zaman diliminde bir kanalı ortalama izleme süreleri.
SHARE (İZLENME PAYI) % : Bir kanalın ve programın belirli bir zaman diliminde toplam televizyon izlemeden aldığı pay.
REACH (ERİŞİM) % : Belirli bir zaman diliminde bir kanalın en az bir dakikasını izlemiş olan farklı kişilerin oranı.
A.T.S. (ORTALAMA İZLEME SÜRESİ) : İzleyicilerin belirli bir zaman diliminde bir kanalı ortalama izleme süreleri.
1 Mayıs 2012 ile Gelen Yeni Reyting Ölçümü, TNS
AGB Nielsen, 2006 yılında yapılan ‘Sosyo-Ekonomik Statü’ye göre reyting ölçümü yapıyordu.
Reyting şirketiyle eşzamanlı olarak Türkiye’nin SES’i de değişti. AGB ile TNS arasında bazı farklar vardır. 2006’nın SES’inde ‘Aile Reisi’ vardı, yenisinde onun yerini ‘Asıl Gelir Getiren Kişi’ (AGG) aldı. Eski araştırmada ‘gelir’ yoktu, ‘Aile Reisi’yle eşinin eğitim ve mesleklerinin yanı sıra onların anne ve babalarının eğitimi belirliyordu hangi SES Grubu olduklarını.
Önceden ‘Aile Reisi’nin ve eşinin üniversite mezunu olması insanları A Grubu yapmıyordu.Onların, anne ve babalarının da üniversite mezunu olmaları gerekiyordu. Şimdi bu değişti.‘Asıl Geliri Getiren’ (AGG) kişiyle eşinin mesleği ve geliri belirliyor ‘Hane Halkı’nın hangi SES grubundan olduğunu. TNS de reyting cihazı yerleştirdiği denekleri buna göre seçti ve ilk etapta 30 il genelindeki 2 bin 200 hanede ölçümler başladı.
Reyting şirketiyle eşzamanlı olarak Türkiye’nin SES’i de değişti. AGB ile TNS arasında bazı farklar vardır. 2006’nın SES’inde ‘Aile Reisi’ vardı, yenisinde onun yerini ‘Asıl Gelir Getiren Kişi’ (AGG) aldı. Eski araştırmada ‘gelir’ yoktu, ‘Aile Reisi’yle eşinin eğitim ve mesleklerinin yanı sıra onların anne ve babalarının eğitimi belirliyordu hangi SES Grubu olduklarını.
Önceden ‘Aile Reisi’nin ve eşinin üniversite mezunu olması insanları A Grubu yapmıyordu.Onların, anne ve babalarının da üniversite mezunu olmaları gerekiyordu. Şimdi bu değişti.‘Asıl Geliri Getiren’ (AGG) kişiyle eşinin mesleği ve geliri belirliyor ‘Hane Halkı’nın hangi SES grubundan olduğunu. TNS de reyting cihazı yerleştirdiği denekleri buna göre seçti ve ilk etapta 30 il genelindeki 2 bin 200 hanede ölçümler başladı.
Aşağıda statülerin dağılımları bulunmaktadır.
A SES Grubu: Yüzde 4
* Hemen hepsi üniversite mezunu, yüzde 30 dolayında lisansüstü.
* Yarıya yakını, ücretli çalışan, nitelikli uzman (avukat, doktor, mühendis vb.)...
* Yüzde 10’a yakını, 20’den fazla çalışanı olan beyaz yakalı.
* Yüzde 20’si irili ufaklı işyeri sahibi (bunların yarıya yakınının yanında çalışanı yok)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 40’a yakınının eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 20’si para biriktiriyor.
* Yüzde 30’u tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yarısına yakınında kitaplık/kütüphane var.
* Hemen hepsi üniversite mezunu, yüzde 30 dolayında lisansüstü.
* Yarıya yakını, ücretli çalışan, nitelikli uzman (avukat, doktor, mühendis vb.)...
* Yüzde 10’a yakını, 20’den fazla çalışanı olan beyaz yakalı.
* Yüzde 20’si irili ufaklı işyeri sahibi (bunların yarıya yakınının yanında çalışanı yok)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 40’a yakınının eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 20’si para biriktiriyor.
* Yüzde 30’u tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yarısına yakınında kitaplık/kütüphane var.
B SES Grubu: Yüzde 9
* Üniversite/lisansüstü oranı yüzde 60’larda... Yüzde 35 civarında 2 yıllık yüksek okul veya lise mezunu.
* Yüzde 60’ı memur, teknik personel, uzman (yönetici olmayan)...
* Yüzde 15’i irili ufaklı işyeri sahibi (bunların çoğunun yanında 1-5 arası çalışanı var)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 30’unun eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 13’ü para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 30’unda kitaplık/kütüphane var.
* Üniversite/lisansüstü oranı yüzde 60’larda... Yüzde 35 civarında 2 yıllık yüksek okul veya lise mezunu.
* Yüzde 60’ı memur, teknik personel, uzman (yönetici olmayan)...
* Yüzde 15’i irili ufaklı işyeri sahibi (bunların çoğunun yanında 1-5 arası çalışanı var)...
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 30’unun eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 13’ü para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 30’unda kitaplık/kütüphane var.
C1 SES Grubu: Yüzde 22
* Yüzde 60’ı lise mezunu (Bunun içinde yüzde 20 meslek lisesi); yüzde 10’u yüksekokul ve üstü.
* Yüzde 40’ı esnaf, dükkan sahibi; yüzde 30’u kalifiye işçi (lise eğitimli)...
* Yüzde 15’e yakın memur, teknik eleman.
* Yüzde 15’e yakını emekli.
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 13’ünün eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 5’i para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek, yüzde 40’a yakını yakınlarını ziyaret ederek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 20’ye yakınında kitaplık/kütüphane var.
* Yüzde 60’ı lise mezunu (Bunun içinde yüzde 20 meslek lisesi); yüzde 10’u yüksekokul ve üstü.
* Yüzde 40’ı esnaf, dükkan sahibi; yüzde 30’u kalifiye işçi (lise eğitimli)...
* Yüzde 15’e yakın memur, teknik eleman.
* Yüzde 15’e yakını emekli.
* Eşi olan AGG’lerin yüzde 13’ünün eşi çalışıyor.
* Hanelerin yüzde 5’i para biriktiriyor.
* Yüzde 20’si tatilini tatil köyü/otele giderek, yüzde 40’a yakını yakınlarını ziyaret ederek değerlendiriyor.
* Hanelerin yüzde 20’ye yakınında kitaplık/kütüphane var.
C2 SES Grubu: Yüzde 29
* Yüzde 20’ye yakını lise mezunu... Ortaokul ve daha düşük eğitimli oranı yüzde 80.
* Çoğunlukla ilkokul mezunu, düzenli çalışan işçi (Yüzde 60’lar dolayında)...
* Yüzde 10 kadarı tek başına seyyar olarak çalışıyor.
* Yüzde 20’si emekli, çalışmıyor.
* Eşi olan AGG’lerin eşinin çalışma oranı yüzde 10’un altında.
* Yüzde 70’i tatile çıkmıyor, çıkanlar yakınlarını ziyaret etmek için memlekete gidiyorlar (yüzde 25)...
* Hanelerin yüzde 10’unda kitaplık/kütüphane var.
* Yüzde 20’ye yakını lise mezunu... Ortaokul ve daha düşük eğitimli oranı yüzde 80.
* Çoğunlukla ilkokul mezunu, düzenli çalışan işçi (Yüzde 60’lar dolayında)...
* Yüzde 10 kadarı tek başına seyyar olarak çalışıyor.
* Yüzde 20’si emekli, çalışmıyor.
* Eşi olan AGG’lerin eşinin çalışma oranı yüzde 10’un altında.
* Yüzde 70’i tatile çıkmıyor, çıkanlar yakınlarını ziyaret etmek için memlekete gidiyorlar (yüzde 25)...
* Hanelerin yüzde 10’unda kitaplık/kütüphane var.
D SES Grubu: Yüzde 28
* Yüzde 70’in üzerinde ilkokul mezunu veya illkokul terk, gerisi ortaokul.
* Yüzde 30 kadar emekli, çalışmıyor.
* Yüzde 20’nin üzerinde işçi (çoğunlukla parça-başı çaışan)...
* Yüzde 30’u küçük çaplı çiftçi.
* Yüzde 10’a yakını ev kadını.
* Yüzde 80’i tatile çıkmıyor, gerisi memlekete gidiyor.
* Yüzde 70’in üzerinde ilkokul mezunu veya illkokul terk, gerisi ortaokul.
* Yüzde 30 kadar emekli, çalışmıyor.
* Yüzde 20’nin üzerinde işçi (çoğunlukla parça-başı çaışan)...
* Yüzde 30’u küçük çaplı çiftçi.
* Yüzde 10’a yakını ev kadını.
* Yüzde 80’i tatile çıkmıyor, gerisi memlekete gidiyor.
E SES Grubu: Yüzde 9
* Yüzde 95’i ilkokul mezunu veya ilkokul terk.
* Yüzde 30’a yakını işsiz (çoğu yardımla geçiniyor)
* Yüzde 40’ı emekli, çalışmıyor; yüzde 30’u emekli, işçi olarak çalışıyor.
* Geri kalan yüzde 20’nin üzerinde hanede AGG ev-kadını (düzenli geliri olmayan yardımla geçinen)
* Yüzde 95’i ilkokul mezunu veya ilkokul terk.
* Yüzde 30’a yakını işsiz (çoğu yardımla geçiniyor)
* Yüzde 40’ı emekli, çalışmıyor; yüzde 30’u emekli, işçi olarak çalışıyor.
* Geri kalan yüzde 20’nin üzerinde hanede AGG ev-kadını (düzenli geliri olmayan yardımla geçinen)
TNS A.Ş. ‘nin Reyting Ölçümleri Hakkında Yaptığı Basın Açıklaması
18 Nisan 2012
Bugüne kadar muhtelif tarihlerde ve en son bugün çeşitli basın yayın organlarında şirketimiz tarafından yürütülecek reyting ölçüm sistemiyle ilgili çıkan haberler nedeniyle işbu açıklamanın yapılması zorunlu olmuştur.
Bildiğiniz üzere bugüne kadar yapılan ve özellikle bugün tarihli basın yayın organlarındaki haberde; denek listelerinin yapımcı şirketlerin eline geçmesi nedeniyle oluşturulmaya başlanan yeni denek havuzunda da sağlıksız yöntemler uygulandığı, hanelerin masa başından seçildiği, listelerin gizlenmediği, bazı denek adaylarının ‘tüketici eğilimi’ anketine katıldıkları, işten ayrılırken gizli denek listesini yanında götüren anket görevlisinin bir miktar para karşılığında anketleri iade ettiğine yönelik iddialar yer almıştır.
Söz konusu haberler olayları yanlış, eksik ve yanlı aktarmaktadır. Bu sözde haberlerde yer alan iddiaların hiçbirisi doğru değildir. Şöyle ki;
a) Şirketimizce yapılan veri tabanı araştırması kapsamında anket yapılacak deneklerin belirlenmesinde kullanılan metotlar daha önce TIAK ile aramızda mutabık kalınan şekilde ve usulde gerçekleştirilmektedir.
b) Haberde belirtildiğinin aksine hanelerin masa başında seçilmesi veya listelerin gizlenmemiş olması gibi bir durum da söz konusu değildir. TUİK’den temin edilen datalarda yer alan haneler arasından tesadüfen seçilme yöntemine göre belirlenen adreslerde anketler yapılmıştır. Bu anketlerin yapılması sürecinde anketler tamamlandıkça ve teslim alındıkça, yeni adresler teslim edilmek suretiyle ilerlenmiş, böylelikle tüm adreslerin görülmesinin önüne geçilmiştir.
c) Bazı denek adaylarının tüketici eğilimi anketine katıldıklarını zannettiklerine yönelik açıklamanın ise hiçbir dayanağı yoktur. Zira TİAK projesinde yer alan anketörlerin hangi konuda, nerede ve kimle anket yaptıkları hakkında anketörler gerekli ve yeterli şekilde bilgilendirilirler. Anketörler görevlendirildikleri alanda ve konuda çalışırlar, izahtan dahi vareste olan bu konuda daha fazla açıklama yapmanın gerekli olmadığını düşünüyoruz.
d) Söz konusu haberde yer alan “İşten ayrılırken gizli denek listesini de yanında götüren bir anket görevlisi ise karakolda biten kavgadan sonra listeyi 20 bin lira karşılığında geri vermiş olduğu” şeklindeki iddia da eksik ve yanlıştır.
Söz konusu haberde eksik ve yanlış olarak aksettirilen olay şirketimizin taşeron firması Sava firması ve eski çalışanları Mine Sarıkaya ve Tolga Yüksel arasında meydana gelmiştir.
Ancak daha önce tarafınıza 2012 yılı Şubat ayında şifahen belirtildiği, bunun üzerine şirketinizin 20.02.2012 tarihli TİAK toplantı notlarında belirtildiği ve yine 13.03.2012 ve 05.04.2012 tarihli yazımızla da açıklandığı üzere:
i. Sava isimli şirket, şirketimizin saha çalışmalarında kullandığı bir taşeron firmadır. Bu şirkette çalışmış olan Tolga Yüksel ve Mine Sarıkaya isimli şahısların iş sözleşmelerinin Sava tarafından 31.01.2012 tarihinde feshedildiği ve bu şahıslar ile Sava arasında iş hukukundan kaynaklanan alacak meselesi nedeniyle çeşitli sorunlar yaşandığı aynı dönemde tarafımıza bildirilmiştir.
ii. Söz konusu kişiler Sava tarafından iş akitlerine son verilmesi üzerine TİAK projesinde kullanılan bir kısım anket ve denek listelerini ellerinde bulunduklarını Sava’ya ve tarafımıza bildirmişler, Sava’dan alacaklarını tahsil edebilmek amacıyla 2012 yılı Şubat ayı başında Sava ve şirketimizle irtibat kurmaya başlamışlardır.
iii. Bu olay ortaya çıkar çıkmaz şirketimizce Tolga Yüksel ve Mine Sarıkaya’nın elinde bulundurduğu iddia edilen anket ve denekler de dahil olmak üzere, Sava tarafından yapılan tüm anketler 15.02.2012 tarihinde iptal edilmiş, TIAK projesinden çıkarılmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere TIAK, tarafımızca 20.02.2012 tarihli TIAK toplantısında bilgilendirilmiş ve bu durum toplantı kayıtlarına geçmiştir.
iv. Yukarıda açıklanan olaylar nedeniyle şirketimiz Sava ile arasındaki veri tabanı araştırmasına bu tarih itibariyle son vermiş ve Sava’ya bu proje kapsamında başka herhangi bir iş vermemiştir. Şirketimiz iptal edilen anketlerin yenilemesini proje kapsamındaki diğer bir taşeron firma ile yapmaya başlamıştır.
v. Buna rağmen bu olayın projeye zarar vermemesi amacıyla süreç şirketimiz ve Sava tarafından yönetilmeye devam edilmiştir.
vi. Bu süreç yönetimi çerçevesinde sadece haberde adı geçen kişilere değil, Sava şirketinin, şirketimiz projelerinde çalışmış tüm çalışanlarına özlük haklarından kaynaklanan alacaklarının Sava tarafından ödenmesi sağlanmış, Sava’nın çalışanlarına bu kapsamda ödeme yapmasına şirketimiz nezaret etmiştir.
e) Bu tür münferit olayların saha araştırmasına konu projelerde rastlanması bilindiği üzere muhtemeldir. Ancak yukarıda da detaylı bir şekilde açıklandığı üzere şirketimiz, karşısına çıkan riskleri zamanında elimine etmiş, denek ve anket havuzunun herhangi bir şekilde bozulmamasını sağlamıştır.
f) Bu nedenle iş bu yazı konusu gazetelerde çıkan haberlerin asılsız, yanıltıcı ve yanlı olduğu aşikardır. Şirketimizin çalışmakta olduğu denek ve anket havuzu herhangi bir dış etkiye maruz kalmamış ve tamamen bilimsel yöntemlerle oluşturulmuştur.
TELEVİZYON EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ,“Televizyon İzleme Eğilimleri 2 Araştırması”nı yayınladı. Bu araştırma toplumun televizyon yayınlarından beklenti ve değerlendirmelerini ölçmek amacıyla yapılmıştır. Bu amaç kapsamında, hafta içi ve hafta sonu günlerinde televizyon izleme düzeyi, izleme saatleri, televizyon kanallarının tercih edilme düzeyleri, televizyon programlarının hangi ölçüde ve hangi televizyon kanallarının izlendiği ve televizyonda yayınlanması istenilen programlar ve reklamların izlenme durumu gibi başlıklar incelenmiştir. Araştırma, TÜİK verilerinden yararlanılarak 21 ilde 2.570 kişiden oluşan örneklemle gerçekleştirilmiştir.
- Hafta içi 3 saat olan televizyon izleme süresi %20.5’e, 2 saatlik TV izleme oranı ise %17.2’ye çıkmıştır.
- Hafta içi kadınlar 4,5 saat, erkekler ise 4,1 saat TV izlemektedirler.
- Hafta içi en çok TV izleyen yaş grubunun 41+ olduğu ve 4,5 saate ulaştığı görülmektedir.
- Hafta içi evliler 4,4 saat ile en çok TV izleyen grubu oluşturmaktadır.
- Eğitim düzeyi azaldıkça TV izleme oranının arttığı görülmektedir.
- Hafta içi emekli ve işsizlerin 5 saat TV izlediği görülmekte, bu grubu ev hanımı ve çiftçiler takip etmektedir.
- Hafta içi 5,2 saat ile Akdeniz Bölgesinin en çok TV izleyen bölge olduğu görülmektedir.
- Hafta içi TV izleme saatleri incelendiğinde %70,9 ile 18:01-21:00 saatlerinin en çok izlenen saatler, %15 oranı ile 12:01-15:00 saatlerinin ise en az izlenen saatler olduğu gözlenmektedir.
- Hafta sonu TV izleme sürelerine bakıldığında 6 saatlik TV izleme süresinin %15,8’i, 4 saatlik TV izleme süresinin %15,7’yi oluşturduğu görülmektedir.
- Hafta sonu erkekler 4,6 saat, kadınlar ise 4,5 saat TV izlemektedirler.
- Hafta sonu evlilerin 4,6 saat TV izlediği görülmektedir.
- Hafta sonu 5,5 saat ile Akdeniz Bölgesi en çok TV izleyen bölgeyi oluştururken, Doğu Anadolu Bölgesi 4 saat ile en az TV izleyen bölgedir.
- Hafta sonu TV izleme saatleri incelendiğinde % 68,7 ile 18:01-21:00 saatlerinin en çok izlenen, % 14,8 oranı ile 09:01-12:00 saatlerinin ise en az izlenen saatler olduğu gözlenmiştir.
- Televizyon programlarının izlenme sıklığı verilerine bakıldığında %93,7 ile haberler, %86,2 ile yerli diziler ve %61,8 ile dini programlar sıralanmaktadır.
- Televizyonlarda yayınlanması istenmeyen program türleri sıralaması şu şekildedir: %63 ile kadın kuşak-izdivaç programları, %50,3 ile magazin programları ve %22,7 ile spor programlarıdır.
- Araştırmada deneklerin %60,3’nün reklamları gördüğünde kanal değiştirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
- Araştırmaya katılan deneklerin iletişim araçlarına duydukları güven düzeyi incelendiğinde %47,1 ile en çok radyoya güvendikleri, %42,2 ile ise en az televizyona güvendikleri görülmektedir. İnternete olan güven düzeyinde artış olduğu da gözlenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder